Bodrum Söz/ Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden biri olan Bodrum’da tarım alanları birer birer imara açılmaya devam ediyor. Son olarak, mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olan Bodrum Karakaya Mahallesi'ndeki 163 ada 10, 18 ve 21 parsel numaralı taşınmazlar, Özelleştirme İdaresi tarafından yapılaşmaya açıldı. Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan plan değişiklikleri kapsamında bu alanlara “Ticaret-Turizm-Konut Alanı, Belediye Hizmet Alanı, Özel Sağlık Tesisi, Özel Eğitim Alanı, Park, Cami ve Teknik Altyapı” fonksiyonları getirildi.

Ancak bu araziler, imara açılmadan önce verimli tarım arazisi olarak görünüyordu. Toprak yapısı ve iklim koşulları itibarıyla tarıma elverişli olduğu belirtilen bölge, doğaya ve kamu yararına aykırı bir şekilde betonlaşmaya açıldı. 

İtirazlar reddedildi, özelleştirme yetkisi devlette

İmar planı değişiklikleri, 1 Kasım 2024 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile resmen onaylandı ve 14 Kasım 2024’te askıya çıkarıldı. Ancak bölge halkı, çevreciler ve şehir plancıları tarafından yapılan itirazlar dikkate alınmadı. Askı sürecinde yapılan itirazlar reddedilerek, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yetkili kılındığı duyuruldu.

Kararın dayanak noktası olarak, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ek 3. maddesi, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun 3. maddesi ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 8. maddesi gösterildi. Kamunun malı olan alan, devlet eliyle özel sektöre satılmak üzere imara açıldı.

Doğal Sit Alanı değil ama verimli tarla... 

Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu taşınmazların doğal sit alanı veya Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde olmadığı belirtildi. Ayrıca, alanların 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamına girmediği ve kıyı kenar paftaları dışında kaldığı ifade edildi.

Ancak bu açıklamanın, alanın yapılaşmaya açılmasını haklı çıkarmadığı dile getirildi. Daha önce itirazlarda, "Doğal sit olmasa da tarıma elverişli ve koruma altına alınması gereken bir alan" görüşleri üzerinde durulmuştu. Bodrum çevre dernekleri ise geçtiğimiz yıl yaptıkları açıklamada "Tarımın her geçen gün daha da zorlaştığı bir dönemde, üretime uygun toprakların beton yığınına dönüştürülmesi kabul edilemez bir karar" diye tepki göstermişti.