Bodrum Söz/ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin plajlardaki kaçak yapı ve iskelelere ilişkin "Tüm kaçak yapıları temizleyip milletimizin sahillere, plajlara rahat bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız" açıklamasından sonra gözler Bodrum’a çevrildi.

Özhaseki, “Şu anda bir çalışma yapıyoruz. Artvin’den Hatay’a doğru bir hilal çizin, bütün kıyıları denetliyoruz. Mafyavari tutumlarla sahil şeritlerinde bazı bölgelerin işgal edildiğini görüyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Hukuk dışı yapıları, mevzuata aykırı tüm uygulamaları yani bütün kaçak yapıları yıkacağız. Tüm kaçak yapıları temizleyip milletimizin sahillere, plajlara rahat bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Ben bunu söyledim ya bana bir sürü ihbar geldi. ‘Şurada siteler kuruldu, bunlar zengin adamlar, oradan sahile inişimizi engelliyorlar' diyor. Hiç kimse merak etmesin, devletimiz muktedirdir, üzerine düşeni yapacaktır" İfadelerini kullandı.

Kıyı işgallerine ilişkin en çok sorunun yaşandığı yerlerden birisi ise Bodrum. Özellikle otel ve işletmelerin işgal ettiği sahiller nedeniyle halk, sahillere ulaşmakta sorun yaşıyor. Bodrum’da işletmesi olan plajların giriş fiyatı ortalama 2 bin TL. Bodrum’da sahillerin yüzde 70’i özel işletmeler kontrolünde. Bu tür yerler özel mülk olarak adlandırılıp halkın girişine kapatılıyor. Bazı işletmeler günlük harcama limitleri koyarken bazıları ise giriş ücretleri alıyor. 

Kıyıların halka açılması için Bodrum Kent Konseyi, MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) gibi sivil toplum örgütleri de mücadelelerini sürdürüyor. Sivil toplum örgütleri 20’yi aşkın kıyı işgalini yargıya taşımış durumda. Açılan davalarda 10’yakın kıyı işgaline ilişkin kesinleşmiş yargı kararı bulunuyor. İşletme hakkında verilen yargı kararlarına rağmen yıkım gerçekleşmedi ve işgaller halen sürüyor.

Bodrum dahil Türkiye'nin dört bir yanında kıyı işgaline karşı eylemler yapıldı. 

'KESİNLEŞMİŞ MAHKEME KARARINA RAĞMEN İŞGALLER SÜRÜYOR'

Bodrum Kent Konseyi Çevre Ekoloji Meclisi Üyesi Nihat Koyuncu, yaptığı değerlendirmede mahkeme kararlarının yerel yönetimlerce uygulanmadığını belirtti. Koyuncu, “Gündoğan’da yapılan bir mega projede kıyı kenar çizgisi değiştirildi. Sahil dolduruldu. Dava açtık ve mahkeme işgalin son bulmasını dair karar verdi ama bu karar uygulanmadı. Sahil dolgusu sürüyor. Söz konusu firma reklamlarında 'sahil yürüyüş yolu' diye tanıtım yapıyor. Casa Costa diye bir yer var. Gündoğan Mahallesi'nde işgal var. Mahkemenin kesinleşmiş kararı var. Ama uygulanmıyor, işgal sürüyor. Üstelik o mahkeme kararından sonra işgal alanı ve iskele büyütüldü. Bu mahkeme kararlarının uygulanması, aykırı yapıların yıkılması işgallerin kaldırılması için belediye dahil tüm kurumlara başvuruyoruz. Herkes duymazlıktan geliyor. Herkes topu birbirine atıyor ve sonuçta kararlar uygulanmıyor" dedi.

Bodrum Kent Konseyi Çevre Ekoloji Meclisi Üyesi Nihat Koyuncu

'BÜTÜN KIYILAR HALKINDIR'

Kıyıların sermeye peşkeş çekildiğine vurgu yapan Koyuncu, “Ben 'halk plajı' kavramına da karşıyım. Bütün kıyılar halkındır. Halk plajı olan yer halkındır da diğer alanlar kimindir? Zengin zümrenin midir? 20’den fazla dava açtık bu konuda. 10'a yakın davayı kazandık, kararlar kesinleşti. Ama uygulama yok. Şahsımın yüzlerce şikayeti bulunuyor. Ama tam anlamıyla net dönüşler yapılmıyor” diye konuştu.

Koyuncu, kıyı işgalleri, kaçak iskele ve imara aykırı yapılar Bodrum’un tüm mahallelerinde yaşandığını ve bunun görmezden gelindiğini ifade ederek, “Kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen işgaller kaldırılmıyor. Bu konuda biz belediyeye yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama kararla uygulanmıyor. Bizim her yere her olaya dava açma şansımız yok. Biz davaları açarken de dava ücretlerini kendimiz ödüyoruz. Peki bu davaları ne adına açıyoruz? Asıl olarak bu dava süreci belediyenin görevi, biz sivil toplum örgütleri olarak uyarırız ama takibi ve dava sürecini belediye yürütmek zorunda" dedi.

'BAKANLIK BU İŞİ LAYIKIYLA YAPSIN BİZ DESTEKÇİLERİ OLURUZ'

Bakan Özhaseki’nin açıklamasını da siyasi bir yorum olarak değerlendiren Koyuncu, “Bakanın açıklaması, siyaseten yapılan bir açıklamadır. Kıyı haraketlinin nabzını yoklamaktan öte bir anlam taşımıyor. 20 yıldır iktidardasınız, neden engel olmadınız? Birileri satıyorsa birileri de alır. Tamam sattın, bari usulüne göre yaptır. Bakanlığın asıl görevi bu. Bizim daha önce mücadelesini verdiğimiz, yıkım kararı aldırdığımız ve bilgisini de bakanlığa verdiğimiz birkaç yer için ‘işte yıktık, düzeltiyoruz’ şeklindeki açıklamalara da kanmıyoruz. Buradan bir çağrı yapıyorum. Bakanlık bu işi layıkıyla yapsın, biz destekçileri oluruz. Biz iskele yapımına karşı değiliz ama usulüne göre yapılmalı” ifadelerini kullandı.

DUVAR