Bodrum Söz/ Her yıl fahiş fiyatla yiyecek-içecek satan 'beach'lerle ilgili gündeme gelen Bodrum'dan sonra, İzmir'in gözde tatil beldesi Çeşme'de yaşanan kavga ve yabancı manken ve arkadaşına dayak olayı, gözlerin şemsiye-şezlong kiralayıp müşteri seçen ve adına 'beach' diyen kıyı işgalcilerine çevrilmesine sebep oldu.
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy "Bu kabul edilemez magandalığın kimsenin yanına kâr kalmayacağını hep birlikte göreceğiz" dediği olaya tepkiler sürerken, bayramda sosyal mesafe ve maske kuralına uyulmaması sebebiyle büyüyen tepkilerle birlikte 'beach'ler turizmin sektörünün gündemi oldu.
Çeşme ve Egeli turizmciler, münferit ve adli bir olayla anılmaktan duydukları üzüntüyü dile getirirken, kıyı işletmecileri konusunda Turizm Bakanlığının çalışma yapmasını beklediklerini ifade etti. İsmini vermek istemeyen bir otel yöneticisi de, denizin kıyıya vurduğu yerden itibaren 50 metreye kadar halka açık olduğunu, bu mesafeden sonra otellerin hizmet vermek üzere kiraladığı alanlar olduğunu belirtirken "Biz bu şekilde hizmet verirken, şezlong-şemsiye kiralayıp yiyecek-içecek sunan işletmeler olarak tanımlanabilecek bu işletmelerin kural tanımazlığı engellenmeli. Bu, aynı sektörde olduğumuz için bize de zarar veriyor" açıklamasını yapıyor.
ÜYELİK VE FAHİŞ FİYAT
Kıyıları parselleyen ve 100 liraya lahmacun 2.400 liralık hesap haberleriyle gündeme gelen, adlarına 'beach' denilen kıyı işletmecilerinin son dönemde işletmeye girişlerde de sıkıntı çıkardığı şikâyetleri yayılıyor. "Herkesi almamak" amacıyla isim ve üyelik gibi dayatmalarda bulunan bu işletmeler de "Müşterilerimizin isteğini yerine getiriyoruz" açıklaması yapıyor.
Fahiş fiyat konusunda görüşlerini aldığımız turizmciler de "Bu bir arz talep meselesi. O işletmelere günlük 200 lira giriş parası verenler, oradaki fiyatları da bilerek gidiyor" ifadesini kullanıyor. Bodrum'daki 2.000 liralık yemek faturasıyla ilgili olarak da ilçe belediye başkanı "Geceliği 20 bin liralık otelde kalanlar o yemek faturasına itiraz etmiyor. O fiyatı veren gidiyor" ifadesini kullanmıştı.
'Sahillerimizi kapatmayın'
Vatandaşlar ise 5 yıldızlı otellerin ve beach’lerin kıyıları kapattığını, üç tarafı denizle çevrili Türkiye'de sadece birkaç halk plajında denize girebildiklerini belirtiyor. Geçen yıl Yunanistan'a gitmiş olan bir vatandaş da "Yunanistan'da gemiden indiğiniz anda her yerde denize girebiliyorsunuz. Türkiye'de her yer kapalı. İstanbul'da teknelerle, tatil yörelerinde oteller ve kıyı işletmecisi denilen beach’lerle kapalı" diyerek isyan etti.
Koruma terörü sona erdirilsin
Kanun tanımayan insanlar, bir taraftan sahilleri vatandaşa kapatırken, diğer yandan adlarına 'beach' diyen 'sözde' işletmeler, kapılarına diktikleri korumalarla içeri alacakları insanı tipine göre seçmeye kalkıyor. İtiraz edenleri darbeden bu kişiler "üye olmayan giremez" yalanına sarılıyor. Bakan Ersoy da Twitter açıklamasında "Bu kabul edilemez magandalığın kimsenin yanına kâr kalmayacağını hep birlikte göreceğiz" diyerek konuya tepkisini gösterdi. Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü model Daria Kyryliuk, İzmir'in Çeşme ilçesindeki Momo Beach'te darbedilmiş, olay yargıya taşınmıştı.
Kanun 'bariyer olamaz' diyor
Kıyı Kanunu, kıyıların herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olduğunu, buralarda hiçbir yapı kurulamayacağını, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık gibi engellerin oluşturulamayacağını güvence altına alıyor ama uygulama tam tersi şekilde işliyor. Bütün kıyalar kapalı, örgülü, çitle çevrilmiş durumda. Sahil belediyeleri ise kıyıların kanunsuz şekilde kullanılmasına göz yummakla suçlanıyor. Turizm Bakanlığının da bu konuda çalışma yapması bekleniyor.
Türkiye Gazetesi
|